Ek Gıdaya Geçiş Listesi, A’dan Z’ye Ek Gıdaya Geçiş Rehberi

Ek Gıdaya Geçiş Listesi, A’dan Z’ye Ek Gıdaya Geçiş Rehberi

Ek gıdaya geçiş, annelerin en heyecan duyduğu ve soru işaretleri ile dolduğu süreçlerden birisi. Sen de bebeğini ek gıdalara başlatma sürecindeysen ve yapman gerekenler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, kafandaki soru işaretlerini birer birer yok etmek istiyorsan rehber niteliğindeki bu yazımızı okuyarak ek gıda serüvenine başlayabilirsin.

Ek gıdaya başlangıç için en uygun zaman nedir?

Bebeğinin ek gıdaya başlaması için uzmanların önerdiği en doğru zaman 6. ayın başlarıdır. Çünkü bu süreçte;

  • Bebeğininin hareketleri artar,
  • Fiziksel gelişimleri hızlanır,
  • Anne sütünde olmayan vitamin, lif ve diğer besin maddelerine gereksinim duyar,
  • Diğer besinlere ilgi duyar ve uzanıp almaya çalışır.

Bu sürece kadar bebeğin anne sütü alıyorsa, ekstra bir besine gerek duymayacak ama 6. ay ile beraber daha fazla besin maddesine ihtiyaç duyacak. Ancak aşağıdaki durumlar olursa doktorun, bebeğinin ek gıdaya geçiş sürecine başlaması için daha erken bir zaman belirleyebilir.

  • Eğer sütün azsa ve bebeğin mama ile besleniyorsa,
  • Bebeğinin kilo alımı azsa,
  • Demir eksikliği varsa,
  • Daha sık acıkmaya başlamış ve gördüğü yemeklere tepki veriyorsa 5. ayın sonunda da ek gıdaya başlanabilir.

Bebeğinin ek gıdaya başlama zamanının geldiğini gösteren birkaç durum daha söz konusu. O durumlara örnek olarak:

  • Dil çıkarma refleksinin yavaş yavaş kaybolması,
  • Destekle oturmaya başlaması,
  • Parmakları ile nesneleri kavraması ve ağzına götürmeye başlaması,
  • Kemirme veya ısırma gibi reflekslerinin artmaya başlaması gibi durumları verebiliriz.

Ek gıdaya zamanından önce veya sonra başlamanın zararları nelerdir?

Ek gıdaya başlangıç için doğru zamanı bilmek çok önemli. Doğru zamanda bebeğinin gereksinim duyacağı besin takviyelerini yapmaya başlamak, gelişimi için çok faydalı olacak. Ancak bu zamandan önce veya sonra bebeğini ek gıda ile tanıştırmanın bazı zararları var.

Ek gıdaya zamanından erken başlamanın zararları

Eğer bebeğini 6 veya 5. aydan önce ek gıda ile tanıştırdıysan, şu gibi problemleri yaşama olasılığın yüksek:

  • Henüz mide, bağırsak gibi organları ve bu organlar içerisindeki enzimleri yeterince gelişmediği için sindirim problemleri yaşayabilir. Özellikle yağ ve nişasta bileşenlerini yıkacak enzimler yeterince salgılanmaz.
  • Erken verdiğin ek gıda, bebeğinin vücudundaki katı yükünü, böbreklerinde biriken sodyum ve üre miktarını arttırır. Bu da bebeğinin vücudundaki sıvı miktarını azaltır.
  • Bu süreçte bebeğinin hakim olduğu refleks emme refleksi olduğu için verdiğin gıdaları dili iter, yani besinlerden faydalanamaz.
  • Erken ek gıdaya başlamak, bebeğin gelişimi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
  • Besin alerjisi yaşaması ihtimali artar.

Ek gıdaya geç başlamanın zararları

  • Ek gıdaya geç başlatılan bebeklerin en çok yaşadığı sorun demir eksikliğidir.
  • Bu süreçte gereken diğer besin maddelerini alamadığı için gelişimsel bozukluklar yaşayabilir.
  • Kilo alımı az olur.

Ek gıdaya nasıl başlamalısın?

Zamanı geldi ve bebeğini artık ek gıdalarla tanıştıracaksın. Heyecanlı olduğunu biliyoruz. Ancak bu süreçte temkinli ve sabırlı ilerlemen gerekecek. Bebeğin birdenbire yeni gıdalarla tanışacak. Dolayısıyla bu gıdalara adapte olması biraz uzun sürebilir.

Ek gıdaya başlangıç sürecinde dikkat etmen gereken bazı noktalar var:

  • Öncelikle bebeğini ek gıda ile tanıştırmak için en doğru gıdaları seçmen gerek. Bu gıdalar yumuşak, alerji yapma riski bulunmayan gıdalar olmalı.
  • Önce püre gibi gıdalarla başlayıp, daha sonra çiğneme refleksini geliştirmek adına daha katı kıvamlı gıdalara geçiş yapabilirsin. Sürekli püre ve sıvı gıda vermek, bebeğinin çiğneme refleksinin oturmasını engeller. Bu konu ile ilgili ek gıdaya geçiş sürecinde izleyebileceğin bir yöntem olan BLW (bebek liderliğinde beslenme) konusunu araştırabilirsin. BLW’de bebekler katı ancak yumuşak gıdalarla, kendi çabaları ile besleniyor ve motor gelişimleri de destekleniyor.
  • Bebeğine yeni gıdaları tattırmaya kademeli olarak başla. Yani ilk zamanlarda her öğün yeni gıdalar denetmek yerine, günün bir öğününde yeni bir gıda sun.
  • Bebeğini zorlama. Yeni bir gıda ile tanışmak ona zor gelebilir. Yemediği için vazgeçme ama yemesi için baskı da yapma.

Ek gıdaya geçişte bebeğine verebileceğin ilk yiyecekler

Başlangıç için meyve ve sebze püreleri idealdir. Ancak çok belirgin tatları olan sebze ve meyveleri tercih etmemelisin. Öncelikle saf tatları olan sebzelerle başlamak daha doğru, çünkü bebeğin meyvelerin leziz tatlarını aldığında sebzeleri reddedebilir. Başlangıç için verebileceğin sebzeler arasından birkaç örnek verdik:

Ek gıdaya başlangıç sebzeleri
Patates: Patatesi püre yapabilir ve çorbalara ekleyebilirsin. Ancak kabız yapma ihtimalini düşünerek çok vermemeye çalış.
Kabak: Alerjik reaksiyona sebep olma ihtimali en düşük sebzelerden birisi! Özellikle yaz aylarında tercih edebilirsin, bebeğin kabağı kolayca sindirir.
Balkabağı: Son günlerin popüler ek gıdalarından olan kabak, lifli yapısı ile bebeklerin ek gıda serüveninde en seveceği sebzelerden. Kabağı çorba ve püre halinde bebeğine sunabilirsin.
Havuç: Püre ve çorbaların baş tacı sebzelerden biri daha! Havucun girdiği her yemeğin aldığı renk, bebeğini mest edecek! Havucu ayrıca buharda pişirip yumuşatarak bebeğine verebilirsin.
Bezelye: Bezelyeyi püre şeklinde bebeğine sunabilirsin. Gaz yapma ihtimali nedeniyle püreyi tel süzgeçte ezerek yapmanı öneririz.
Yer elması: Hafif tatlı tadı ile bebeğinin seveceği sebzelerden biri olabilir. Yer elmasını kendi başına püre halinde verebileceğin gibi, çorbalara ve diğer pürelerin içine katarak lezzet çeşitliliği sağlayabilirsin.

Bu kadar sebzeyi yedi, içti. Bebeğinin de ağzı biraz tatlanmasın mı? Geldik ek gıdaya başlangıçta bebeğine verebileceğin en risksiz ve en lezzetli meyvelere!

Ek gıdaya başlangıç meyveleri
Elma: Elma ek gıdaya geçiş sürecinin en risksiz meyvelerinin başını çekiyor. Hazmı kolay ve alerjik reaksiyonlara sebep olma ihtimali çok düşük. Elmayı ülkemizde yaz kış bulabilirsin, püresini de bebeğine verebilirsin.
Armut: Kabızlık sorunu yaşayan bir bebeğin varsa, armut ona çok iyi gelecek! Hem lezzetli olması hem de sindirim sistemini çalıştırması sayesinde armut, annelerin en sevdiği ek gıda meyvelerinden. Mevsiminde olgunlaşmış, yumuşak armut püreleri bebeğinin ağzını tatlandırsın!
Muz: Annelerin en sevdiği ek gıda meyvelerinden birisi de muz! Hem zahmetsiz bir şekilde püre haline getiriliyor hem de beebkler tadına bayılıyor. Ancak kabız yapma riski olduğunu unutma!
Avokado: Avokadonun anne sütüne en yakın yağları içerdiği söyleniyor. Bu %100 doğru mu bilinmez ama çok faydalı yağlar içerdiği bir gerçek! Avokado, bebeklere muhakkak verilmesi gereken bir meyve ve çok kolay püre haline getiriliyor. Ancak avokado tek başına bebeğin için ağır gelebilir, bu yüzden diğer meyvelerle karıştırıp verebilirsin.
Şeftali: Sulu ve olgun bir şeftaliye bebeğin bayılacak! Özellikle kabızlık problemi varsa, bebeğine şeftali verebilirsin. Ancak şeftaliyi mevsiminde vermeye dikkat et!

Peki bu bebek hep meyve sebze mi yiyecek? Bunlar dışında, bebeklerde ek gıda serüveninin kahramanları neler merak ediyor musun? Öyleyse önce tahıllardan bahsedelim!

  • Pirinç: Pirinç, çorbaların ve sebze pürelerinin baş kahramanlarından biri. Ayrıca içerdiği nişasta sayesinde kıvam sağlayıcı olarak da kullanılıyor.
  • Yulaf: Yulaf ezmesi bebeklerin kahvaltı ve ara öğünleri için oldukça uygun bir tahıl. Yulafı su ile pişirip içerisine meyve ekleyerek bebeğin için güzel, besleyici ve doyurucu bir öğün sağlayabilirsin.
  • Un olarak başlangıçta tam buğday unu kullanman daha uygun. Tam buğday unu ile krep yapabilirsin, bebeğin severek yiyecektir. Bu alternatif tam da kahvaltısına uygun!
  • Yumurta ve süt ürünleri, alerjik reaksiyona neden olabilecek gıdalardan. Bu nedenle bu gıdaları bebeğine vermek için 8 aya kadar beklemen doğru olacak. Bu süreye kadar peynir olarak tuzsuz keçi peyniri ve lor peynirini tercih etsen iyi olur.

Saydığımız malzemeleri 6 ve 7. aylarda püre, çorba ve parmak gıda şeklinde sunduktan sonra, daha katı şekilde sunabilirsin.

Peki, bebek ek gıdayı reddederse ne yapmalı?

Bebeğine ilk ek gıdayı verdin, ama yemek istemedi, kustu, kızdı, ağladı ve inatlaşmaya başladı. Sen de birçok anne “Bebeğim ek gıdayı reddediyor.” şikayetinde bulunabilirsin.

Bebeklerin ek gıdayı reddetme durumu gayet olası bir durum. Burada önemli olan sabırlı olman ve bebeği zorlamaman. Sen bile yeni tanıştığın bir lezzeti benimserken zorlanıyorsun, bebeğin neden zorlanmasın? Bu yeni yiyeceklerin anne sütüne göre tadı, yapısı farklı. Bebeğin için yepyeni bir dünyanın kapısı aralandı, farkında mısın? Ona bu dünyaya alışması için süre tanıman lazım. Bu sürece onu daha iyi adapte edebilmek için şu yolları deneyebilirsin:

  • Bebeğini zorlama. Bebeğin yemeğinin tamamını yemediyse bu onun az beslendiği değil; yeterli beslendiği anlamına gelir.
  • Kaşık miktarlarını az tut. Bebeğine bir kaşık besini verirken kaşığı full doldurup ağzına tıkmaya çalışmak yerine kaşık ucuyla, tadabileceği kadarını vermelisin.
  • Bebeğinle inatlaşma. Eğer gıdayı verdin, tadına baktı ama yemek istemediyse, belki de henüz o gıdayı almaya hazır değildir. Ona zorla yerdirmeye çalışmak yerine, daha sonra tekrar tatması için bu gıdayı kenara almalısın.
  • Sevdiği bir gıdanın üzerine gitme. Bebeğin tatları itibariyle sebzelere göre meyveleri yemeyi daha çok tercih edecek. Ancak sevdi diye ona sürekli meyve püresi verirsen, bu tatlı tadın ardından sebze yemek istemeyecektir. Belki meyve-sebzeleri bir arada vermeyi deneyebilirsin. Bu sayede iki lezzeti de aynı anda almış olur.
  • Kaşıkla yemek istemiyorsa, bırak kendisi keşfetsin. Parmaklarını bulasın, kavrasın, ısırsın. Kendi kendine bu işe girişmesi ona daha keyifli gelebilir.
  • Mama sandalyesine otursun. Eğer desteksiz oturabiliyorsa mama sandalyesinde oturup yemek ona çok daha fazla keyif verecek.

Besin alerjisi nasıl tespit edilir?

Besin ya da gıda alerjisi, vücuda giren bir besinin bağışıklık sistemi tarafından yabancı madde olarak algılanması nedeniyle vücudun çeşitli tepkiler göstermesi durumudur. Gıda alerjisi kendiliğinden ortaya çıkabilir, genetik yatkınlık da etkilidir.

Bebeğinde bir gıdaya alerji varsa, gıdayı vücuda aldığı andan itibaren ortalama 1-3 saat içerisinde bazı belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Bu belirtiler arasında;

  • İshal,
  • Kusma,
  • Kaşıntılı deri döküntüleri,
  • Egzama,
  • Nefes darlığı ve öksürük gibi durumlar vardır. Eğer nefes darlığı, morarma gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa acil müdahale gerekir.

En çok alerjik reaksiyon özelliği taşıyan gıdalar ise şunlar:

  • İnek sütü,
  • Yumurta,
  • Balık,
  • Çilek,
  • Yer fıstığı,
  • Domates,
  • Portakal, limon, mandalina.

Besin alerjisi geçici mi, kalıcı mıdır?

Besin alerjileri bebekten bebeğe farklılık gösterebilir. Bazen küçük belirtiler gösterirken, daha sonra daha büyük reaksiyonlarla ortaya çıkabilir. Burada önemli olan, gözlem yapman ve hangi durumlarda daha büyük reaksiyonların ortaya çıktığını kavrayabilmen.

Genelde bebeklerde görülen besin alerjileri, belli bir yaş ile birlikte tamamen ortadan kalkabilir. Örneğin süt ve çilek alerjisi çoğu çocukta 3 yaşından sonra azalma gösterir. Ancak bazı alerjiler ömür boyu kalıcı ve tehlikelidir. Bunlara örnek olarak yer fıstığı ve bakla alerjisini örnek verebiliriz.

Besin alerjisini önlemek için bebeğin ek gıdaya geçmeden önce emzirirken, alerjik özellik taşıyan gıdaları tüketmemen etkili bir yöntem olabilir. Ayrıca kritik bir dönem olan 6. ayda bu gıdalardan az miktarda vererek herhangi bir sorun olup olmadığını gözlemleyebilir ve ardından denemelere devam edebilirsin.

Hadi Sende Oyla..
[Total: 0 Average: 0]

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN