Damar tıkanıklığı, günümüzde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan tehlikeli bir hastalıktır. Vücudumuzda aldığımız oksijenden yediğimiz yemeklere kadar her şey kana karışıp dolaşım sistemi adını verdiğimiz binlerce damardan oluşan ağ tarafından hücrelere aktarılır.
Bu damar ağında sağlıksız beslenme ve yaşam nedeniyle oluşan plağı aterom isimli kalıntıların arterleri tıkaması sonucu oluşan rahatsızlığa damar tıkanıklığı adı verilir ve insan sağlığı açısından oldukça ciddi ve tehlikeli sonuçları olan hastalık olarak göze çarpmaktadır.
Söz konusu plaklar ve diğer kalıntılar, damarların sertleşmesine ya da daralmasına, kan dolaşımını yavaşlatıp buna bağlı olarak iç organlara yeterli oksijenin gitmemesine, kalp ya da beyne giden damarlarda kan pıhtılaşmasına sebep olup kan akışının durmasına neden olabilir.
Damar tıkanıklığı, genellikle fark edilemez. Bu nedenle de tıkanıklığın ilerlemesi halinde kalp krizi ya da inme gibi insan hayatı açısından oldukça tehlikeli durumlar beklenmedik anlarda ortaya çıkabilir. Yavaş yavaş oluşan bu hastalık çoğunlukla 50 yaş üstü bireylerde belirti vermektedir. Çok az da olsa çocuk ve gençlerde de görülür. Damar tıkanıklığı belirtileri noktasında dikkatli olmak ve sağlıklı bir yaşam tarzını seçmek bu hastalığa yakalanmamak için en önemli faktördür.
Kalıtım, içki ve sigara kullanımı ile yanlış beslenmenin baş tetikleyicisi olduğu damar tıkanıklığı, ağır ağır ilerleyen tehlikeli bir sağlık sorunudur. Birçok belirtisi olsa da hastalar tarafından genellikle erkenden fark edilemez. Ancak bunun sonucunda insan hayatı için çok tehlikeli olan kalp krizi ve inme gibi şoklarla kendisini gösterebilir. “Damar tıkanıklığı nasıl anlaşılır?”, sorusu hangi arterde sorun yaşandığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu bakımdan damar tıkanıklığı belirtileri dörde ayrılır:
Nefes aldıktan sonra akciğerlere dolan oksijen atardamarlar yoluyla kalbe gönderilir. Kanda biriken plakların koroner arterleri tıkaması sonucu ise göğüs ağrısı (Angina) denilen sağlık sorunu oluşur. Kalp kasının yeterli oksijeni alamaması sonucu oluşan Angina’nın belirtileri şöyle sıralanır:
İnsanın bazı süreçlerde yaşadığı duygusal stres de Anginal ağrısı artıran unsurlar arasında gösterilir. Bu noktada kalp çevresinde bulunan en ufak kılcal damarın bile tıkanması, büyük sorunlara yol açabilir. Bu tip belirtiler ise nefes darlığı, uyku problemleri, halsizlik ve sürekli yorgun hissetme hali olarak sıralanabilir.
Koroner arterlerden farklı olarak oksijen yüklü kanı beyne nakleden boyun damarlarına karotis arterler ismi verilir. Damar tıkanıklığına neden olan sebeplerden dolayı bu arterlerin tıkanması sonucu inme tehlikesi yaşanabilir. Bunun daha da ileri sonucu olarak beyin damar tıkanıklığı ölüm riski taşır. Beyin damar tıkanıklığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir.
Aterom plaklarının kollara ve bacaklara oksijen götüren damarlarda oluşturacağı tıkanmalar tıpta periferik arter damar tıkanıklığı olarak adlandırılır. En fazla görülen tıkanıklık tipi olan kol ve bacak damar tıkanıklığı belirtileri ise kısaca şöyle sıralanabilir:
Dolaşım sisteminin en önemli organlarından birisi de böbreklerdir. Böbrekler, vücudumuzdaki kanı temizleyen bir süzgeç görevi görürler. Böbreklerin düzgün çalışması için hayati öneme sahip olan oksijenli kanı taşıyan damarlara Renal arter ismi verilir. Böbrek damarlarında yaşanacak bir tıkanıklık, organın fonksiyonlarının azalmasına ve hatta kaybetmesine neden olabilir. Erken evresinde çok fazla kendisini hissettirmeyen böbrek damar tıkanıklığı belirtileri ise şöyle sıralanır:
Damar tıkanıklığı çoğunlukla atardamarlarda görülür. Fakat toplardamarlarda da tıkanma durumları oluşabilir. Toplardamarlar, organlarda oluşan kirli kanı yeniden kalbe taşıma görevini üstlenir. Bu damarların içinde yaşanacak bir tıkanma kanın temizlenmek için kalbe gitmemesine ve birikmesine sebep olur. Bu birikim sonucu Derin Ven Trombozu ortaya çıkabilir. Bu durumda damarda kanın koyulaşması sonucu kan pıhtısı oluşur. Bu kan pıhtılarının gevşek halleri, vücudun diğer bölgelerine sıçrayabilir. Akciğere ya da kalpte delik varsa beyne sıçrayan pıhtılar, ciddi hasarlara hatta ölüme yol açabilir. Toplardamar tıkanıklığı ve Derin Ven Trombozu’nun belirtileri şunlardır:
Yukarıda saydığımız belirtileri kendinizde görüyorsanız, hemen tam donanımlı bir hastaneye gitmelisiniz.
Belirtiler sonrasında merak edilen bir diğer konu da damar tıkanıklığı nedenleri… Ancak bunun için tek bir neden söyleyemeyiz; pek çok nedenden dolayı oluşabilir. Bu noktada fazla öne çıkan faktör ise yaşam tarzıdır. Düzensiz beslenme, kötü alışkanlıklar bu hastalıkta başrol oynar. Damar tıkanıklığının nedenleri şunlardır:
Damar tıkanıklığı kolay fark edilmeyip ağır ilerleyen bir hastalık olduğu için, önlemlerin çok önceden alınması şart. Özellikle gençlik çağında sağlıksız beslenme ve sigara kullanımına başlamak ilerleyen yaşlar için damar tıkanıklığı yaşanmasına sebep olabilir. Damar tıkanıklığına ne iyi gelir diye soracak olursanız ilk olarak yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanızı önerebiliriz. Bu bağlamda düzenli spor ya da çeşitli fiziksel aktiviteler, sağlıklı beslenme ve yüksek kolesterollü besinlerden uzak durabilirsiniz. Ayrıca sigara ve alkolden uzak durmanız da bu hastalığa yakalanmamanız için mühim. Bacaklarda yaşanan tıkanmaları geçirmek için; bacak damar tıkanıklığı egzersizleri yapabilirsiniz.
Damar tıkanıklığı tedavisi konusunda tıbbi olarak da pek çok yöntem mevcut. Bunlardan ilki ilaç tedavisidir. Çeşitli tetkiklerin ardından doktorunuz, damarlarda plak oluşumunu ya da kan pıhtılaşmasını önlemek için çeşitli ilaçlar verebilir. Ayrıca kolesterolü ve kan basıncını düşürmek için de ilaçlardan yardım alınabilir.
Damar tıkanıklığı nasıl açılır noktasında başka bir yol ise damar tıkanıklığı ameliyatı. Damar tıkanıklığı ileri seviyedeyse anjiyoplasti ve bypass ameliyatı yapılır. Anjiyoplasti’de tıkalı damarlar mekanik olarak balon ile genişletilir ve açılır. Ülkemizde ve dünyada sıkça başvurulan bir yöntem olan bypass ameliyatıyla ise damar tıkanıklığı sorunu çözülür ve hasta hayatına normal bir şekilde devam eder.
Siz de bu belirtileri arasından bir ya da birkaçından muzdarip iseniz, mutlaka hemen alanında uzman bir doktora başvurmalısınız. Tam donanımlı bir hastanede yaptıracağınız Check-Up ile doktorunuz erken teşhis de bulunabilir ve tüm riskleri yok edebilirsiniz.