Kadınlar, rahim ağzının döküldüğü ve vajinadan salındığı aylık kanama döngüsüne maruz kalırlar. Buna adet döngüsü veya adet dönemi denir. Çoğu zaman, ilk adet dönemi yaşları 8 ila 15 arasında değişen genç kızlar tarafından görülür ve kanama düzensiz olarak başlayabilir. Gelişen zamanla birlikte adet dönemi yaş ortalaması 12’dir.Adet döngüsü vücudun hormonları tarafından kontrol edilir. Her hormon adet döneminde ve belirli bir vücut işlevinde hayati bir role sahiptir.
Ek olarak, progesteron hormonu servikal mukusun kalınlaşmasından ve sıcaklığın artmasından sorumludur. Hem östrojen hem de progesteron göğüs şişlik ve hassasiyetine neden olur. Hiçbir gebelik oluşmazsa, bu hormonlar azalır ve adet kanamaları oluşur.
Çoğu kadının dönemleri her 28 günde bir tekrarlanacaktır. Bununla birlikte, erişkin kadınlarda 21 ila 35 gün arasındaki dönemler de normaldir. Gençler 21-45 gün arasında daha düzensiz döngüler yaşayabilir.
Periyotlar genellikle 3-7 gün arasında değişir ve kan kaybı miktarında değişiklik gösterir. Ayrıca ağırlığı hafif, orta ve yüksek olarak değişir. Bazı kadınlar adet döngüsünü olumsuz etkileyen tıbbi sorunlara sahip olabilirler. Bu koşullar,polikistik over sendromu, rahim miyomları ve endometriyozis olabilir.
Adet Dönemi Belirtileri Nelerdir?
Her kadın aynı adet öncesi semptomlarını yaşamaz. Sık karşılaşılan belirtiler arasında aşağıdakiler bulunur:
Bazı kadınlar, PMS olarak da adlandırılan adet öncesi sendrom belirtileri hissettiğini bildirmektedir. Bu çok yaygın durum, aşağıdaki gibi belirtileri içerebilir:
Bu belirtilerin yoğunluğu değişebilir. Diğer belirtiler arasında eklem ağrısı, kas ağrısı, baş ağrısı, sıvı tutma, kabızlık ve diyare olabilir. Adet öncesi sendromu (PMS), hormon veya serotonin düzeylerindeki değişiklikler gibi bazı koşullardan kaynaklanabilir.
Bazı kadınlar, adet öncesi disforik bozukluk veya PMDD olarak bilinen ciddi bir adet öncesi sendromu yaşarlar. PMDD aşağıdaki belirtilere yol açabilir:
PMDD yaşıyor gibi hissediyorsanız değerlendirme ve tedavi için doktorunuzla konuşmalısınız. Depresyon, PMDD’nin altında yatan bir neden olabilir.
Adet Dönemi İle İlgili Yaşanabilecek Problemler Nelerdir?
Bazen, bazı kadınlar adet döngüsü ile ilgili problem yaşayabilir. Sıklıkla karşılaşılan problemler şunlardır:
Bazı kadınlar adet belirtilerini erken gebelik belirtileri ile karıştırabilir, çünkü benzer olabilir. Bunlar kaçırılan adet dönemi, meme hassasiyeti veya şişmesi, mide bulantısı, idrara çıkma gereksinimi ve yorgunlukları içerir.
Hamileliğin erken dönemlerinde, bazı kadınlar embriyonun uterus duvarına yapışmasından kaynaklanan implantasyon kanaması da yaşayabilir. İmplantasyon kanaması, gebelikten yaklaşık 10 ila 14 gün sonra beklenebilir.
Kanama yumurtlamadan 6-12 gün sonra gerçekleşirse implantasyon kanaması olabilir. Adet döneminin parlak kırmızı akıntısı ile karşılaştırıldığında implantasyon kanaması hafif, kahverengi lekelenme olarak tanımlanabilir. Çoğu durumda, implantasyon kanaması kısa süreli olup hiçbir tedavi gerektirmez.
Negatif bir gebelik testine rağmen bir kadın hamile kalabileceğini düşünürse, değerlendirme için bir sağlık uzmanıyla görüşmelidir. Hamileliği değerlendirmek için bir kan testinden yararlanabilirler.
Ne Zaman Doktora Gitmelisiniz?
Kişilerin herhangi bir semptomdan endişe duymaları durumunda bir sağlık uzmanıyla konuşmaları önemlidir. Aşağıdaki durumlarda mutlaka doktora gitmelisiniz:
Toksik şokun semptomları aşağıdaki gibidir:
Toksik şok, acil tıbbi bir durumdur ve derhal tıbbi müdahale gerektirir.
Adet Öncesi Semptomlarının Tedavisi Nasıl Olur?
Adet semptomları kadınları farklı şekilde etkiler. Bu semptomların tedavisi şiddetine bağlı olacaktır. Mayo Clinic düzenli egzersiz, stresi azaltma ve diyet değişiklikleri önerir.
Diyet değişiklikleri şunları içerir:
PMS’deki gibi diğer adet düzensizlikleri, aşağıdaki gibi çeşitli ilaçlarla tedavi edilebilir:
Bazı rahatlama sağlayabilecek alternatif terapiler arasında akupunktur tedavisi ve bazı takviyelerin kullanılması sayılabilir. Takviyeler arasında kalsiyum, magnezyum, E vitamini, gingko bloba ve zencefil bulunur.
Bazı takviyelerin diğer ilaçlarla etkileşim oluşturabileceğini unutmamak önemlidir. İnsanların bitkisel takviyelere başlamadan önce sağlık uzmanlarıyla konuşmaları hayati önem taşır. Adet döneminiz veya yaşadığınız semptomlarla ilgili sorunlarınız varsa, bir sağlık uzmanıyla konuşmalısınız.